COVID-19 salgını kurumların ve bireylerin bugüne kadar olan çalışma alışkanlıklarını kökten değiştirdi. Salgının yayılmasını önleyici tedbirler kapsamında ofislerden çalışmanın sınırlandırılması ile birlikte uzaktan çalışma, sistemlerin uzaktan yönetilmesi, izlenmesi ve gerektiğinde müdahale edilmesi gibi konuların öne çıkması hem kişileri hem de kurumları teknolojiye daha bağımlı hale getirdi.
Kurumlar pandeminin ilk aşamalarında zorunlu olarak ağ ve güvenlik sistemlerinin yenilenmesine ve bulut teknolojilerine yatırım yaparak özellikle uzaktan çalışma ile ilgili temel gereksinimlerini karşıladılar. Önümüzdeki günlerde ise özellikle sağlık hizmetleri, akıllı ofisler, uzaktan varlık izleme ve konum servisleri gibi hizmetleri sağlamak için nesnelerin interneti (IoT) uygulamalarına, teknolojilerine ve çözümlerine yönelerek bu alanda bir talep artışı yaratmaları beklenmektedir.
Pandemi ile birlikte pahalı büyük ofislerde çalışma alışkanlıkları değişmiş, ağırlıklı uzaktan çalışmaya başlanmıştır. Bununla birlikte ofislerin ve fabrikalar gibi üretim yapan yerleşkelerin tamami ile boşaltılması mümkün değildir. Bu da ofislerde ve fabrikalarda çalışma şartlarının pandemi koşullarına göre güncellenmesini gerektirmiştir. Güncellen koşulların kontrolü, izlenmesi ve raporlanabilmesi için (çalışan sayısı, mesafe kontrol eden konum servisleri, akıllı aydınlatma, enerji ve çevre izleme gibi) sensör destekli IoT uygulamalarının devreye alınacağı ofis stratejilerinin geliştirilmesi kaçınılmazdır.
Covid salgını ile birlikte bir çok insan, hastanelerdeki yoğunluk ve evden çıkma kısıtlamaları gibi nedenlerle sağlık hizmetlerinden yararlanmadı. Bu nedenle kronik hastalıklar tedavisi yapılamadı, önlenebilir hastalıklar zamanında teşhis edilemedi. Bu da hastaneye ya da bir sağlık kliniğine gitmeden hastaların izlenmesi, testlerinin yapılarak verilerinin uzaktan takip edilmesinin önemini ortaya çıkardı. Giyilebilir cihazlar ve sensörler yardımı ile uzaktan rutin sağlık kontrollerinin yapılması, teşhis konulması gibi hizmetleri hastaneler tarafından verilmeye başlaması ile internete bağlı digital sağlık cihazlarına tüketici ilgisi artacaktır. Önümüzdeki üç yılda bu alanın iki kat büyümesi ve nesnelerin interneti (IoT) alanında yeni yatırımlara yol açması beklenmektedir.
Pandemi ile birlikte birçok sektörde uzaktan yönetimi yapılmayan yerinde destek verilen makinelerin, cihaz ve sensörlerin ağa bağlanarak M2M yönetiminin yapılmasını zorunlu hale gelmiştir. Kurumların varlık yönetimlerini yapmak, cihazlarını izlemek için IoT sensörlerine ve uygulamalarına ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Gelecek yıllarda hayatımızda daha çok yer kaplayacak olan IoT uygulamaları hızlı, düşük gecikmeli ve stabil ağ teknolojilerine ihtiyaç duymaktadır. Mobil -özellikle yangın kullanıma başlanması ile 5G ve Wi-Fi teknolojileri daha önceki yıllarda olduğu gibi yaygın kullanılan iletişim altyapıları olacaktır. Uzak mesafe bağlantı ihtiyaçları içinse alçak irtifa uyduları düşük güç gereksinimi de göz önüne alındığında yeni bir bağlantı alternatifi olma yolunda hızla ilerlemektedir.